Anne Sevgisizliğinin Toplumsal Bedelleri
Anne erkek çocuğunun yetişmesinde %70-80’lik bir paya, baba ise geri kalan %20-30’luk kısma sahiptir. Annelik, gelecek nesillerin yetişmesinde bu bakımdan da büyük önem arz eder.
Modernite, annelik duygusunu zayıflatarak, sadece bencil istekleri peşinde koşan bir nesil oluşturdu. Böylece zevkleri peşinde koşan, yalnızca hoşlandığı şeyleri yapan ve anlık zevkleri düşünen nesiller yetişti. Hâlbuki anne, özellikle okul çağına kadar, anne çocuk ilişkisini doyasıya yaşarsa, çocuğun temel kişilik örgüsü sağlam olacaktır. Çocuk, kişiliğinin temelini anneden aldığı için, annelik zaafa uğrayınca, bunu çok farklı etkenlerden almaktadır.
Modernizm, kadını özgürleştirirken, bunu onun annelik bağını zayıflatarak gerçekleştirmiştir. Annesini seven erkek, aynı zamanda ideal bir eştir. Evlendikten sonra annesini uzak sevmeye devam ederek iyi bir koca olur.Aynı durum, babasını seven kız çocuğu için de geçerlidir. O da erkekleri sevmesini bilir, hayat senaryolarında baba yerine eşini koyarak, erkekle duygu alış verişini iyi kurar, ilişkisine sadece eşiyle ilgili yenilikler katar.
Babasıyla arasındaki iletişimi iyi olan bir genç kız, iyi eş olma konusunda da şanslı bir adaydır. Eğer akıl-lıysa eksiklerini kısa sürede tamamlar ve geliştirir. Eğer bir kız çocuğu babasıyla iyi ilişkiler kuramadıysa, fakat kişisel gelişime açıksa, eksiklerini evlendikten sonra da tamamlayabilir.
Kişiliğimizin %60-70’i beynimizdeki programlara uyum sağlayıp, gelişen şartlara ayak uydurarak değişir. Bunun tek şartı, değişimi istemektir. Aynca insanın amaçlı davranması da önemlidir.