Detaylarıyla Şirin Bir Ev Dekoru
Evimiz, dört duvardan çok daha fazlasıdır aslında… Yorucu ve belkide pek hoş olmayan ya da tam aksine bizim için çok güzel geçmiş bir günün ardından, kapımızı kapattığımız anda, stresli bir günün keyifsizliğini alıp götürecek, ya da geçirdiğimiz güzel günün huzurunu devam ettirebilecek dekora sahip bir evi kim istemez ki?
Sanırım bu soruya olumsuz yanıt verebilecek kimse yoktur. Peki böyle şirin, huzurlu, hayatımızı kolaylaştıracak, yaşam alanımızı bizim için keyifli bir mekana çevirecek bir ev dekorunu küçük detaylarla nasıl elde edebiliriz?
Duvarlar Ve Renkler
En temel ve detay dekorasyon olarak duvar renklerinden başlayabiliriz. Eğer çok büyük olmayan bir evimiz varsa duvar boyası için beyaz, krem, bej, açık toprak tonları gibi renk tonlarını tercih etmeliyiz.
Açık renkler bulundukları mekanı her zaman için daha ferah ve geniş gösterirler. Evimiz bir de güneş alıyorsa yani doğal aydınlatmadan faydalanabiliyorsak işte o zaman küçük evimiz ferah, ışıl ışıl bir mekan olabilir. Bunun için oturma odamızı güneş gören güney cephesinde tercih edersek daha iyi olabilir.
Belki de evimiz fazla büyüktür. Biz de koskoca odaların gözümüze biraz daha ufak gözükmesini istiyor olabiliriz. İşte o zaman açık tonlar yerine daha koyu tonlar tercih etmeliyiz. Kırmızının, grinin, yeşilin koyu tonları bunlardan bazıları olabilir. Bu tonları pastel olarak tercih edersek gözü fazla yormasını da engelleyebiliriz.
Moda ve trendlerden kopmadan evimizi dekore etmek istiyorsak eğer günümüz moda renklerini de takip etmeliyiz. Boya yerine duvar kağıdı tercih ediyorsak eğer yine son zamanlarda trend olan retro ve vintage renk tonlarını yani pastel tonlarını tercih edebiliriz. Gül kurusu, su yeşili, yavru ağzının pastel tonları gibi renkler evimize hem modern hem de hoş bir tarz yaratabilir.
Odalarımızı Nasıl Döşemeliyiz?
Dekorasyonda evdeki oturma ve uyku alanlarımız da duvarlar kadar önemli…İlk olarak yine küçük evimizin oturma odasından başlayalım. Duvarlarımızın açık renk olması maalesef ki bizim için yeterli değil. Mobilya, oturma grubu seçimlerini de açık tonlarda yaparsak işte o zaman içinden çıkmak istemeyeceğimiz bir eve sahip olabiliriz. Büyük tablolar, gösterişli avizeler, büyük abajurlara bayılıyorsak bunlara elveda demek gerekiyor. Mesela daha sade, ferah, bahar dalı desenli bir oturma grubu bizim için mükemmel bir seçim olabilir. Hatta bir köşe takımı bile tercih edebiliriz. Süsü seviyor muyuz? Tamam o zaman da gözümüzü doyurmak için minik biblolar, küçük duvar saatleri bizim için iyi bir seçim olabilir.
Mutfağımızda sabit ve büyük bir yemek masası yerine, kullanılmadığı zamanlarda raf görevini görebilecek, açılır kapanır bir yemek masası tercih edebiliriz. Tezgahımızın üzerini doldurmak yerine mutfağımızın duvarlarına monte edebileceğimiz minik raflar işimizi kolaylaştırabilir.
Peki büyük eve sahip olanlar ne yapmalı? Özellikle gösterişi, eskitme ve oymalı mobilyaları, büyük yemek masalarını seven biriysek, evimizi döşemek bizim için harika bir iş haline gelecektir. Duvar boyaları gibi mobilyalarda da koyu renkleri tercih etmeliyiz. Duvarlarımızı süsleyecek büyük tablolarımız en güzel köşelerinde yerlerini alabilirler. Büyük avizeleri tercih edebiliriz. Doğal aydınlatma yerine abajurları, lambaları kullanmamız zaten büyük olan evimizin daha da büyük gözükmesini engelleyecektir. Minik biblolar yerini daha büyüklerine bırakabilirler. Evimizi güzelleştiren çiçeklerimizi de unutmamak lazım. Büyük saksı bitkilerini istediğimiz rahatlıkta kullanabiliriz.
Evimizi dekore ederken dikkat etmemiz gereken birkaç ipucunu paylaştık. Büyük ya da küçük bir ev hiç farketmez.. Minik detaylar ve püf noktalarıyla yaşadığımız yeri bizim için dünyanın en güzel yeri haline getirebiliriz.